Geçmişten Bugüne 1 Nisan Şaka Günü

Geçmişten Bugüne 1 Nisan Şaka Günü

Hepimiz en az bir kez yaptık ya da maruz kaldık 1 Nisan şakalarına.  Kah öğrenciyken sınıf değiştirdik, öğretmenimizi kandıracağız diye; kah öğretmen bizi kandırdı, çıkarın kağıtları yazılı yoklama yapacağım diye. Yediden yetmişe tüm yaş guruplarına; dünyanın bir ucundan diğer ucuna yayılmış bu şaka kültürünün başlangıç noktası ne peki? Bu konuyla ilgili birçok rivayet var ama biz en yaygın olanları sizler için derledik.

İlk rivayetin olay örgüsünü gelenekselden yana olan toplum yapısı oluşturuyor. M.Ö. 46 yılında Sezar ocak ayını takvimin başlangıcı ilan ediyor fakat Avrupalı halk 16. yüzyılın ortasına kadar baharı yeni yıl olarak baz alıyor ve yeni yıl kutlamalarına Mart’ın 25’i itibariyle başlıyor. Gel zaman git zaman Sezar’ın sözü söz oluyor ve 1610 yıl sonra Fransa kralı IX. Charles yılın başlangıcını ocak ayının birinci gününe alıyor. Halkın bir kısmı buna tepki olarak 1 Nisan’da yeni yıl kutlamalarına, hediyeleşmelerine, geleneklerine devam ediyorlar ve zenginleştirerek ileriki dönemlere de aktarıyorlar. Diğer kısmı da bu geleneği devam ettirmeye çalışanları 1 Nisan Aptalları olarak adlandırıyor.

Rivayet içinde rivayet olur ya takvimin değiştiği haberi, ülkeler arası biraz geç yayılıyor; bilenler bilmeyenlere ya da yeni takvime adapte olamayanlara 1 Nisan’da kandırmaya yönelik şakalar yapıyorlar. Bir diğer rivayet ise Fransa’da Nisan ayı balık avının yasak olduğu mevsimdir.  Balıklar yavrulama döneminde olduğu için bu yasak konulmuştur. Fakat bazı şakacı balıkçılar sulara çiroz ringa balıkları atarak avcıları şakalamayı amaçlamışlardır. 1 Nisan balığı lafı da böyle ortaya çıkmıştır. Bu gelenek şu an aynı şekilde devam etmese de anısına balık şeklinde çikolatalar yenerek, balık şeklinde şaka kağıtları hazırlanarak ve şakalaşarak devam etmektedir.

Muziplik her dönemde, her kültürde var olmaya devam edecek ? Siz de 1 Nisan’ı takviminize alın, şakalayın, şakalanmayın ??